Y Kuşağı ve Z Kuşağı Ruh Sağlığı Sorunlarına Nasıl Yaklaşıyor? Son dönemde hakkında pek çok tartışma yaşanan kuşaklar, birbirlerini yetiştikleri dönemin farklılıklarından dolayı zaman zaman anlamakta zorluk çekmektedir. Y kuşağı 1981 yılından sonra doğan bireyleri kapsamaktadır. Yeni milenyumun başında yetişkinliğe adım attıklarından dolayı da milenyum kuşağı şeklinde nitelendirilmektedirler. Bu kuşak dijital teknoloji ile yakından ilgilenmeye başlayan ilk kuşaktır. Fakat Y kuşağı aynı zamanda internet ve cep telefonu olmayan bir dönemde yetişmiştir. Yani hem teknolojisiz hem de teknolojili günleri yaşamışlardır.
Y KUŞAĞI İLE Z KUŞAĞI ARASINDAKİ FARKLAR NELERDİR?
Z kuşağı, Y kuşağından farklı olarak doğumundan itibaren teknoloji ile iç içe bir şekilde büyümüştür. Hayatının her anında teknolojinin var olduğu bir dönemde yetiştiğinden dolayı Y kuşağına oranla daha farklı bir biçimde yaşamıştır. Z kuşağının yetiştiği dönemde teknoloji, ailelerin artık vazgeçilmez bir parçası olmaya başladığından dolayı bu kuşakta yetişen kişiler de de vazgeçilmez bir parça olmuştur. Hem de diğer nesillere oranla daha fazla teknoloji ile iç içe olduğu bilinmektedir. Çünkü diğer nesiller, teknoloji ile sonradan karşılaşmışken Z kuşağının hayatında hep var olmuştur.
Z kuşağının doğum yılı ile genellikle 1995 ile 2001 yılları arasında kabul edilmektedir ancak genellikle 1995 yılından itibaren Z kuşağının ortaya çıktığı düşünülmektedir. Y kuşağı ile Z kuşağı büyüdükleri dönemlerde farklı yollarda ilerlemiştir ancak bu durum birbirlerini anlamalarına engel olmuş mudur? Yetişme tarzları ve dönemleri farklı olan bu iki dönemin insanı birbirini anlamakta zorluk yaşayabilmektedir. Değişen çevre koşulları pek çok farklı sorunu ortaya çıkabilmekte ve bu değişim Z kuşağının Y kuşağından daha farklı duygular yaşamasına neden olmaktadır. Bu noktada ise Y kuşağı Z kuşağını anlamakta zorlanabilmektedir.
Öncelikle Y kuşağı, topluma ve sosyal olaylara son derece duyarlı yaklaşmaktadır. Toplumsal anlamda yüksek farkındalıkları bulunmaktadır. Bu dönemin insanlarının çocukluğu genellikle sokakta arkadaşları ile oynayarak geçmiştir. Özgürlüklerine düşkün bir yapıları bulunmaktadır. Ancak bu noktada Z kuşağı daha ön planda yer almaktadır. Çünkü Z kuşağı özgürlüğüne son derece düşkün ve hatta bağımlıdır. Bunun için pek çok şeyi göze alabilmektedir ancak bu noktada Y kuşağı bazı abartılı durumlar olduğunu düşünebilmekte ve Z kuşağını anlamakta zorluk yaşayabilmektedir. Z kuşağı teknoloji ile birlikte yetiştiğinden dolayı dünyanın her yerinden insana ulaşabilmekte ve diğer yerleri gözlemleyebilmektedir. Bu durum ise ufkunun açılmasına neden olmaktadır. Çok küçük yaşlardan itibaren farklı yerleri keşfetmeye başlayan Z kuşağı bu noktada Y kuşağı ile ciddi ayrılmalar yaşamaktadır. Bunun nedeni ise farklı hayat görüşlerinin ve duygularının oluşmasından kaynaklanmaktadır.
Z kuşağının yaşadığı dönemde çevresel etkenler nedeni ile pek çok ruhsal sorun oluşum gösterebilmektedir. Bunlar arasında ekonomi, stres, kaygı gibi pek çok etken yer almaktadır. Değişen dünya düzeni ile birlikte bireylerin ruhsal dünyalarında da değişimler meydana gelebilmekte ve bu durum zaman zaman zorlayabilmektedir. Ancak Y kuşağı oluşan bu ruhsal sorunları anlamakta bazen zorluk yaşayabilmektedir ve bu noktada Z kuşağı ile Y kuşağı tartışma yaşayabilmektedir. Y kuşağı daha sabit bir dönemde dünyaya geldiğinden dolayı yetişkinliğe girdiği ilk yaşlarda bu tarz sorunlar yaşamamaktaydı. Sıklığı daha az idi ancak Z kuşağı bu yeni dönemde ruhsal sıkıntılara daha müsait bir yapıdadır. Böyle bir durumda ise iki kuşağın birbirini çok iyi bir şekilde anlamasının beklenmemesi gerekmektedir. Çünkü hayatlarının büyük bir kısmında değişik dönemlerden geçmişlerdir.
