Bağımlı Yakınlarına Öneriler | Doç. Dr. Hakan Delibaş

Bağımlılıkta önemli gördüğüm yani gündelik hayatta, önemli gördüğümüz sıkıntılardan bir tanesi de ailelerin hastalığın izni olmadan ilaç kullandırmak, gizli gizli ya da onun kan düzeyine bakılmasını istenmesi gibi yöntemler olabiliyor bazen. Bunlar ciddi sıkıntılara neden oluyor. Eğer hekim de hasta tabii ki yardımcı olmak hep tüm hekimlerin gönlünden geçen şey bağımlılık yaşayan birinin ailesine ve yakınlarına fakat hekim de aileyle bu döngüye girince ailenin bir parçası oluyor hekimdi. Aile zaten çözemediği bu tıkanıklığı hekime dahil etmiş oluyor. Kısır döngü dönüp duruyor. O yüzden bu gibi bağımlılıklarda yakınlarının tedavi edici ekibe mümkün olduğunca kendilerini teslim etmeleri, güvenmeleri çok önemli. Genelde bağımlılıkta güvenen ailelerle çalıştığımızda bu iş biraz daha kolay oluyor. Yönlendirmelerimize eşlik ediyorlar. Çoğu danışan yakını da zaten yardımcı oluyor ama burada hani bağımlı yakınlarına önereceğim şeylerden bir tanesi arkasından gizli gizli gizli kapaklı onu zorlayarak onu tehdit ederek bu tedavinin olmayacağı ve bizim kullandığımız bir yöntemin olmadığı, biz bu yöntemi kullanmıyoruz bağımlılık tedavisinde. Psikoterapide. İkna yöntemi bir tedavi yöntemi değildir. Bağımlılıkta. Hani bunu uyarmak isterim. Daha çok provoke eder. Kişiyi. Dolayısıyla hekimle olan iletişimde buna dikkat etmeleri çok önemli. Yine bazı durumlar tetikleyici durumlar bağımlı kişinin bu maddeyi kullanmasına özendiriyor olabilir, tetikliyor olabilir. Bunların ortadan kaldırılması,kişinin bu bağımlı Maddeden önce hayat amacı olarak belirlediği şeylerin tekrar açığa çıkarılması kişinin hayatıyla ilgili önemli bulduğu değer alanlarında anlamlı bulduğu değer alanlarında meşgul olduğu, meşgul olurken zamanla ilişkisini kaybettiği şeylerin tekrar canlandırılması önemli. Ve bu iş birliği içinde olmalı. Diğer türlü herkes kendi özel deneyiminden de bilir ki bunu. Birini zorlayarak değiştiremezsiniz. İnsan kendinden de bilir bunu. Başka bir değişle bunu da uyarmak isterim. Hasta yakınları açısından. Yine söyleyeceğim başka bir şey bazen hasta yakınları kendilerini çok suçluyorlar bu konuyla ilgili. Küçükken eh kötü davrandık, travmalar oldu, çocukluk travmaları vardı diye. Fakat bunlar eh doğru değil. Çünkü biz biliyoruz ki bağımlılık bir çok boyutlu bir rahatsızlık, birçok etkenin beraber eh iç içe geçmesiyle gelişen bir rahatsızlık. Ve bu rahatsızlıkta eh kesinlikle bir kişinin bir sözüyle açığa çıkmaz. Tekrarını devam ettiren bir pekiştireç vardır işin içinde ve bu pekiştireçler devam ettiği sürece kişi tekrar tekrar döngünün içinde bulur kendini. Aile yakınlarının, işte bağımlı yakınlarının kendilerini suçlu hissetmeleri, yardımcı olmaları yerine tekrar yeni bir çatışma alanı yaratabilir. Bu açıdan dikkatli olmalarını öneririm. Çünkü kişiler bağımlılığın sürdürülmesinde bir katkı otlarında fark edemezler. Yani kişinin eşi bağımlılığın devamında bir tetikleyici olur. Annesi bir tetikleyici olur. Bunları çok sık görüyoruz günlük pratiğimizde. Bu açıdan da yakınlarını bilgilendirmek isterim.